Kış Güneşi Kitap Değerlendirmesi

 Merhabalar! Bugün geçen gün okuyup bitirdiğim Kış Güneşi isimli romandan bahsetmek istiyorum. Marcel Prevost'un bu kitabı eski zaman Parisinde geçiyor. Julie Surgere isimli, genç bir kadın kocası Antoine Surgere ile sevmediği bir evlilik sürdürmektedir. Kadının banker olan kocasının ortakları vardır aynı zamanda, Jean Esqiuer ve de Maurice Artoy'un babası olan bu ortaklar sayesinde, Maurice ve Julie birbirine yakınlaşır ve birbirleriyle bir anne oğul gibi olurlar. Kocasıyla arasında bir sevgi bağı olmayan ve hiç çocuğu olmamış olan Julie kalbindeki anne sevgisini anne sevgisine muhtaç olan ve kendinden yaşça küçük olan Maurice'ye verir. Hele babası iflas ettiği için intihar ettiğinde hayatta kimsesi kalmayan Maurice bu acısını ve bunalımını Julie'nin göğsüne yaslanarak atlatır. Julie onun icin artik vazgeçilmez bir kişi, dertlerini hafifleten bir ilaç gibi olmuştur. Dindar bir kadın olan Julie de onu evladı gibi sevmektedir, onu iyi etmeyi kendine görev bilmiştir.

Kimsesiz, bir başına kalan Maurice, Julie-Antoine Surgerelerin konağında kalmaya başlar. Antoine ise gittikçe kötüleşen bir hastalık geçirir, kitabın sonunda onu yatağa bağlı kılacak bir hastalıktır bu. Maurice de bu esnada menenjit geçirince iyileşmesi için iyi bir bakıma ve ilgiye ihtiyaç duyar, anne olmak içinde ukde kalmış fakat bu kendisine bahşedilmemiş olan Julie, Maurice'ye bir çocukmuşçasına özveriyle bakar. Onu dışarı dolaşmaya, gezintilere götürür.


Bir zaman sonra Julie ve Maurice birlikte olmaya ve birbirlerine çok alışırlar, üstelik Maurice'nin hisleri çığrından çıkmış vaziyettedir, Julie'ye, kendisi için anne gibi olan Julie'ye aşık olmuştur. Dindar bir kadın olan Julie bu durumu kabullenemez, Maurice'ye karşı koymaya çalışır ama yine de tam olarak ondan uzak duramaz çünkü kendine itiraf edemese de o da onu sevmektedir. Kendini vazgeçirmeye çalışarak kiliseye gider ve rahip Huguet'e günah çıkartır. Huguet, Julie’nin Maurice'den ayrı olmasının ikisi için de en iyisi olacağını Julie'nin böyle bir günaha düşmemesi gerektiğini söyler. Julie ne yaparsa yapsın sevdiği adamdan ayrı kalamaz, çok direnir ama bunu başaramaz ve evli bir kadın olan Julie ile Maurice arasında bir yasak aşk başlar. Diğer yandan Julie'nin kocası Antonie'nin ortağı olan Jean Esqiuer'in kızı Claire ise Maurice'yi sevmektedir. 17 yaşındaki Claire aynı zamanda Maurice'nin çocukluk aşkıdır. Birlikte ortakların çocukları olmalarının getirdiği bir geçmişleri vardir ve Maurice bu küçük, hassas ve naif kiza hep ayrı bir ilgi ve sevgi duymaktadır. 

3 yıl boyunca evli olmasına karşın Julie Surgere ile yasak aşk yaşayan Maurice zamanla Julie ile olamayacağını, Julie'nin kendinden yaşça büyük olduğunu ve bunun birinde kendisi henüz genç sayılacakken onun saçları ak, aciz bir kadın hâline geleceğini düşünür, gözlerinin önüne ilk aşkı Claire gelir, o hassas kız kendisine hem çok uygundur hem çok yakışmaktadır. Bu düşünce anlarında Maurice hep Julie'yi bırakıp Claire ile bir yuva kurmayı düşünür ama Julie'yi ne zaman görse,  ona olan aşkı yeniden canlanır ve ondan başka kimseyi sevemeyeceğini düşünerek ona tekrar bağlanır. Maurice bu iki kadın arasında kalır ve hangisini daha fazla sevip istediğine bir türlü karar kılamaz.

Sonunda ikizinden de uzak olmak isteyen Maurice Almanya'ya giderek bir süre orada kalır. Fakat sonra kafasındaki düşüncelere ve yalnızlığa daha fazla dayanamayarak Julie'yi yanına çağırır. Bir süre aşk dolu günler geçirirler ve Maurice yine onu istemediğini ve Claire'i sevdiğini fark eder. Bu esnada Julie'ye kocasının durumunun kötüleştiğini ve ölmek üzere olduğunu bildiren bir telgraf gelir, o da hemen dönerek konağa gelir, zaten Maurice'nin kendinden uzaklaştığını hissetmiştir. Bu arada Julie ve aşık olduğu Maurice'nin bir ilişkisi olduğunu bilen Claire zaten çok kötü zamanlar geçirmişken Maurice'nin Almanya'ya gitmesi onu yatağa bağlı bir hasta yapmıştır. Kara sevdaya tutulmuştur adeta. Doktorlar hastalığının tek çaresini onun sevdiği adam olan Maurice ile evlenmesinde bulurlar. Ailenin doktoru Maurice'ye Claire'nin durumunu bildiren bir mektup yazar, zaten uzun zamandan beri Maurice'nin tek dileği de Claire ile evlenmektir. Julie'ye gözyaşları içinde veda eder. Julie de ne kadar zor olursa olsun iki aşığın arasından çıkar ve kendini tekrar dinine adayarak yaptığı günahlardan ötürü Tanrıdan af diler. Maurice ve Claire evlenirler, Claire iyileşir. Büyük bir acı ve yıkım yaşayan Julie’nin kalbindeki yara hiçbir vakit kapanmaz.

Kış Güneşi kitabı genel olarak konu itibariyle beni okuyucu olarak tatmin edebilecek ve şaşırtarak içine kapılmaya olanak sağlayacak nitelikte değildi. Etik olmayan öğeleri benimseyen bir yasak aşkı içermesi kitabın başından sonuna kadar da hoşlanmadığım bir unsurdu. Uzun paragraflar, tekrarlanan düşünceler açıkçası beni biraz sıktı. Özellikle en sinirlendiğim karakter olan Maurice'nin sürekli gelgitleri benim sinirden kaç kere kitabın kapağını kapatarak bir köşeye atmama sebebiyet verdi diyebilirim. Bir gün Julie'yi sevdiğine, onsuz yaşayamayacağına karar vermesi, bedensel ve duygusal isteklerini tatmin ettikten sonra onun kendine uygun olmadığını, günün birinde yaşlı bir kadın olacağını düşünüp esas Claire'e aşık olduğunu düşünmesi beni gerçekten çileden çıkaran bir noktaydı. Julie gidince de yalnız kaldığında tekrar Julie'yi çağırması ve hayatında olabilecek tek kadının Julie olabileceğine kendini inandırması; kesinlikle Maurice'nin bir kişilik bozukluğuna sahip olduğunu gösterir nitelikteydi bana göre. Kararsızlığın ve bencilliğin vücut bulduğu karakter olarak en sevmediğim karakterdi. Zaten iki kadını aynı anda kalbinde taşınabileceğini düşünmesile de ne abes biri olduğunun altını çizdi bence. Kitap genel olarak konusuyla bana pek hitap etmedi. Bir pembe dizi havasında, estetik ve edebi bir kaygı gütmeyen, ahlaki değerlere önem atfetmeyen bir aşk romanıydı. Teknik açıdan da eleştirilecek güçlü bir yön bulamadığımı üzülerek belirtmeliyim. Betimlemeler kötü değildi fakat onun haricinde kitaba ilişkin görüşüm olumsuz yönde oldu maalesef.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. :)



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Benim Dünyam Film İncelemesi-

Şimdiki Çocuklar Harika Kitap Değerlendirmesi

Fareler ve İnsanlar Kitap İncelemesi